makyaj yapan kezbanlar vardır.. gündüz mor siyah far, dudaklarına koyu bordo ruj süren.. yazın ortasında üstelik gündüz ağır edp parfümler sıkan.. yatarken makyajlı yatan.. 35 derece sıcaklıkta kat kat kapatıcı fondöten pudra süren.. gözlerinin altı bülent ablamızınki gibi bembeyaz parlayan.. bu makyaj yapan kezbanlardan olmamak için gelin önerilerime bir bakın 🙂
Sahildesiniz…
Önerimiz gündüz plajda makyaj yapmamanız ama bazı kadınlar makyaj yapmadan kendini kötü hisseder. Siz de onlardansanız, sadece suya dayanıklı kalem ve maskarayla yetinin. Bikininize uygun renklerdeki göz kalemiyle belli belirsiz göz çevrenizi çerçeveleyin. Elektrik mavisi, turkuaz, su yeşili gibi renkler bronz tende harika durur. Daha doğal görünüm için kahverengiyi deneyin. Kirpiklerinize de mutlaka ama mutlaka suya dayanıklı bir maskara uygulayın. Daha fazlası cool görünümünüze gölge düşürür, üstelik cildinizde lekelenmelere yol açabilir.
Hafta sonu alışveriştesiniz…
Denediklerinizin üzerinizde tam anlamıyla güzel durması biraz da saç ve makyajınıza bağlı. Her ikisi ne kadar özenli olursa, giydiklerinizi o kadar iyi taşırsınız. Bu nedenle alışverişe çok fazla salaş çıkmayın. Mümkünse saçlarınıza fön çekin ve doğal ama etkili bir makyaj yapın.
Alışveriş kabinlerindeki ışıklar nedense hep kötü olur ve ne kadar kusurunuz varsa fazlasıyla ortaya çıkarır. Bu nedenle, eğer varsa ışığı yansıtan bir fondöten kullanmanızı öneririz. Üzerine cildinizin parlamasını engellemek için şeffaf bir pudra sürebilirsiniz. Göz kapaklarında yorgunluk izlerini kapatacak koyu renk bir far ve onu tamamlayan kalemle çarpıcı ve doğal bir görünüm elde edeceksiniz. Yanak ve dudaklara gelince… Eğer bir parti kıyafeti alışverişine çıktıysanız kırmızı ruj ve allığınızı asla eksik etmeyin deriz. Günlük kıyafet alışverişindeyse pastel tonlarda ruj ve allık yeterli olacaktır.
Onunla ilk kez buluşacaksınız…
Biz kadınlar ilk buluşmada -hele de bizi heyecanlandıran biriyse genellikle saçmalarız ve olmadık şeyler giyip olmadık makyajı yaparak çıkarız evden. Oysa kural basittir ve “az daha çok”tur. Konu erkekler olunca, trendleri boş vermek ve mümkün olduğunca sade olmak daha doğru. Elbette bu, “makyaj yapmayın” anlamına gelmemeli. Aksine çekici bulduğunuz noktalara olabildiğince vurgu yapın. Dudaklarınıza güveniyorsanız, en kırmızı rujunuzu sürün; iltifatları daha çok gözleriniz alıyorsa, bol maskara ve gölgelerle onlara daha çok anlam ve derinlik kazandırın. Tek dikkat etmeniz gereken iki odak noktasından birini seçmek.
Aile yemeğindesiniz…
Aile yemeklerinde esas olan şey, en az güzel olduğunuz kadar sağlıklı görünmenizdir. Annenizin ten rengi makyajınıza aldanıp, ikide bir “hasta mısın sen?” Demesini istemiyorsanız bol bol şeftali ve pembe tonlarından yardım alın. Gözkapaklarınıza kaş diplerine kadar şeftali tonu farınızı sürün ve parmağınızla iyice dağıtın. Göz çevrenizi kahverengi kalemle çerçeveledikten sonra kirpiklerinize yine kahverengi veya siyah maskaranızı sürün.
Dudaklarınıza yine şeftali veya pembe ışıltılı ruj sürün. Yanaklarınız içinse farınıza yakın bir ton seçin. Spordan yeni çıkmış, sağlıklı bir görünüm için allığı büyük bir fırçayla elmacık kemiklerinizin üzerinde, alnınızda ve burnunuzun üzerinde gezdirin.
Gece partidesiniz…
Gece ve parti kelimeleri yan yana olunca abartmak serbest! Kıyafetinize göre renkleri seçerek işe başlayın. Sonra da ıslattığınız süngerinize fondöteninizi sürün. Makyaj uzmanları, gece makyajının her zaman ıslak yapılmasını önerirler. Bunun için profesyonel olmaya gerek yok. Siz de bütün malzemelerinizi hafifçe ıslatarak makyajınızın daha dayanıklı ve yoğun olmasını sağlayabilirsiniz. Örneğin farınızı hafifçe ıslattığınız parmağınızla yayabilir, kirpik diplerinize eye-liner fırçasıyla siyah farı ıslatıp sürerek net hatlar yaratabilirsiniz.
Dudaklarınız için de kış aylarında mor, koyu kahve, bordo gibi dramatik renklere yönelebilirsiniz. Yaz aylarında ise tercihinizi pastel tonlarından yana kullanın. Narçiçeği, turuncu, pembe ve şeftali tonları etkili bir görünümü garantiler.